Benelüks Ülkeleri Hakkında
Belçika’nın Be’si, Netherland-Hollanda’nın Ne’si ve
Lüksemburg’un Lüks’ü: İşte karşınızda Benelüks. Avrupa’nın en zengin üç
ülkesinin yaptığı bu ekonomik birlik, Avrupa Birliği’nin küçük bir modelini
sunacak size. Bu üç ülkeye yapacağınız gezi ise Avrupa’nın zengin kültür
mirasının toplandığı bir hap şeklidir. Tadı, dozu, etkisi tam yerinde olan bu
hapı yuttuğunuzda, muhteşem kanalları ve müzeleri ile özgürlüğün şehri
Amsterdam’da rahat bir nefes alıp, Brüksel’de sanatın ve tarihin tadını
çıkarıp, Lüksemburg’da ayaklarınızı uzatıp vadilerini izleyecek, işte o zaman
Benelüks’ün ne demek olduğunu anlayacaksınız.
Hatta katılacağınız bir Benelüks Turu ile rotanıza Paris’i
de ekleyebilir aşırı doz Avrupa’ya maruz kalabilirsiniz.
benelüks (2)
Brüksel, yalnızca Belçika’nın başkenti olmakla kalmıyor,
Avrupa Birliği’nin de başkenti konumuna yükselerek kozmopolit yapısını gözler
önüne seriyor. Her renk, ırk ve tarzdan insanın buluşma noktası olan şehir,
durmaksızın düzenlenen konser ve sosyal etkinlikleri, sokak sanatçıları ve
yüksek enerjisiyle Avrupa’nın en renkli meydanına, Grand Place Meydanı’na ev
sahipliği yapıyor. Bu meydanın yakınında ise şehirle özdeşleşmiş, hatta
Belçika’nın sembolü haline gelmiş bir eser bulunuyor: Manneken Pis – İşeyen Çocuk
Heykeli. Belçika Kraliyet Sarayı, Kakao ve Çikolata Müzesi, Brüksel Şehir
Müzesi ve Brüksel Kostüm ve Dantel Müzesi’ni de ziyaret ettiniz mi, Belçika
kültürüne dair epeyce ipucu toplamış olacaksınız.
benelüks (4)
Dünyanın ABD’den sonra en büyük yatırım fonu merkezi ve en
büyük bireysel bankacılık merkezi olması Lüksemburg’un nasıl bir zenginlik
içinde olduğunu anlamamıza birazcık yardımcı olabilir. Üzerine Petrus
Vadisi’nin dillere destan güzelliği ve tarihi yapıları da eklendi mi, bu sefer
de tarihi ve kültürel zenginliklerini sunmuş oluyor. UNESCO tarafından koruma
altına alınmış yapılarla dolu olan bu şehir, Alzette Nehri kıyısında adeta peri
masallarından günümüze gülümsüyor.
benelüks (1)
Dükler Sarayı ve tarihi Lüksemburg Kalesi gibi şehrin önemli
tarihi merkezlerini ziyaret ettikten sonra, Lüksemburg’un gizemini aralamanın
vakti gelmiş demektir. Lüksemburg’un kolay bir geçmişi olmadığını anlatan, 23
kilometre uzunluğunda, şehri saldırılara karşı kuvvetli bir zırh gibi koruyan
Bock tahkimat tünelleri sizi bekliyor.
benelüks (3)
Amsterdam, Benelüks’ün şanına yakışır zenginliği, eğlence
merkezleri ve geniş özgürlük sınırları ile gezginler için tam bir hayal
şehirdir. Yalnızca özgürlüğün sınırlarını zorlamakla kalmaz, mimarisi, tarihi
ve sanatıyla da entelektüel yanınıza aradığı doyumu yaşatır.
Amsterdam’a şehri çevreleyen kanalları şöyle bir gezdikten
sonra ünlü Dam Meydanı’na geçin, Kraliyet Sarayı’nı da gördükten sonra
Hollanda’daki en büyük sanat ve tarih müzesi olan Rijksmuseum’u ziyaret
edebilirsiniz. Bu geniş kültür mirası şehri keşfine Van Gogh Müzesi’ni de
eklemeyi unutmayın. Zira Van Gogh’un 200’den fazla resmi, 500’den fazla çizimi,
yüzlerce mektubunun sergilendiği müze, dünyanın en önemli müzeleri arasında.
"Belçika, Hollanda ve Lüksemburg" ülkelerini
kapsayan "Benelüks turları" her üç ülkenin gezilecek yerlerini tek bir
turda görebilme imkanı sunarken; birbirine oldukça yakın bu ülkeler arasında
yeni kültürleri tanıma fırsatı da sağlıyor. Şehirler arasında geçişlerin tren
ve otobüslerle rahatlıkla yapılabildiği bu turda dilediğiniz yere kolaylıkla
gitme imkânınız var. Rahat ulaşımın avantajlarını, görmek istediğiniz tüm
yerleri sıralayarak kullanabilir; size önerdiğimiz duraklarda muhteşem yerlerle
tanışabilirsiniz. Tura başlanacak yer tamamen sizin planlarınıza kalıyor.
Benelüks ülkelerinin durakları arasında bulunan ve
sokaklarında Ortaçağ ve Rönesans'ın eşsiz mimarilerini görebileceğiniz
Belçika'nın başkenti Brüksel, ticaretin ve kültürün adresi olarak kabul
ediliyor. Diğer bir ülke olan ve Batı Avrupa'da konumlanan Hollanda'nın
kıtalararası topraklarından olan üç adet adasına ise Karayipler'de rastlanıyor.
Benelüks turlarının vazgeçilmezi olan Amsterdam aynı zamanda Hollanda'nın
başkenti. Eğlence denince akıllara ilk gelen Amsterdam'da gezilecek yerler
oldukça fazla. Ülkenin ismiyle başkentinin ismi aynı olan Lüksemburg ise diğer
Benelüks ülkelerine göre daha küçük bir yüz ölçümüne sahip. Kişi başına düşen
milli gelirin ve refah seviyesinin oldukça yüksek olduğu Lüksemburg'un tarihi,
Roma dönemine kadar uzanıyor.
kraliyet sarayı
Brüksel Kraliyet Sarayı
Görkemli geçmişiyle Brüksel Kraliyet Sarayı, ortaçağ
dönemlerinin yapısını bugünlere taşıyor. Tam bir görsel şölen olan saray
içerisinde geçmiş zamanda Kral Philip için yapılmış bir odayı da içerisinde
barındırıyor. Kraliyet ailesine ait olan bu saray çok merkezi bir konumda
bulunmasından dolayı Brüksel turunda görenleri kendine hayran bırakıyor.
brüksel mini avrupa parkı
Brüksel Mini Avrupa Parkı
Eğlencenin merkezi olan bu park yediden yetmişe birçok
insana hitap ediyor. İçerisinde lunapark ve su parklarının bulunduğu 24.000
metrekarelik alanı kaplayan Brüksel Mini Avrupa Parkı, yaklaşık 350 Avrupa
şehrini ve yapılarını minyatür bir şekilde ziyaretçilerine tanıtıyor. Mutlaka
görülmesi gereken yerler arasında bulunan bu minyatür ve şirin yapılar, hava
koşullarına dayanıklı olduğu için dört mevsim burayı ziyaret edebilirsiniz.
çikolata müzesi
Brüksel Çikolata Müzesi
Çikolata tutkunlarının Brüksel'e geldiği an şüphesiz ilk
durağı olan Çikolata Müzesi, ünlü Belçikalı çikolatacı Joseph Jo Draps'ın eşi
tarafından 1998 yılında yaptırılarak ziyaretçilere kapılarını açtı. Çikolata
yapımları ve çeşitleri hakkında bilgi veren bu müzede her yanınızı çikolata kokuları
saracak. Gezerken çikolata satışı yapılan noktalardan istediğiniz çikolatayı
almayı unutmayın.
dam meydanı
Dam Meydanı
Brüksel ülkelerini bir bir gezerken hafızlarınızda yer
edecek yerlerden biri de Amsterdam'ın kalbi olan Dam Meydanı olacak. Bu meydan
dillere desten geçmişi ve etrafında sahip olduğu önemli yapıları ile mutlaka
görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Meydanda etrafı gözlemlerken
güvercinler size eşlik ediyor. Tarihi 13. yüzyıla dayanan bu meydanda birçok
kafe ve restoran da var. Meydanda bulunan Royal Palace belediye binası olarak
hizmet veriyor ve sahip olduğu mimari yapısıyla oldukça ilgi görüyor. Meydanın
yakınlarında konumlanan Grand Hotel Krasnapolsky Hollanda'nın en büyük oteli
unvanına sahip. Hollanda'da gezilecek yerler listesinde ilk sırayı alan Madame
Tussaud's Müzesi'nde de ünlü isimlerin balmumu heykelleri bulunuyor.
amsterdam kanalları
Amsterdam Kanalları
17. yüzyıla kadar uzanan, efsaneler ile ünlü Amsterdam
kanallarında gondola binmeden Benelüks turunuzu sonlandırmayın. Kanalın
içerisinde bulunan renk renk botlar suyun üzerinde akıp giderken civarda
bulunan evler kendisine has mimarisiyle size eşsiz bir yolculuk sunuyor.
van gogh müze
Amsterdam Van Gogh Müzesi
1973 yılında kurulan ve yıllardır sayısız ziyaretçiye
kapılarını açan Van Gogh Müzesi sanatseverlere dolu dolu dakikalar yaşatıyor.
Amsterdam'a gelen birçok kişinin mutlaka gelip Van Gogh'un eserlerini
incelediği bu müze gördüğü fazla ilgiyle de dünyada en çok ziyaretçi çeken
müzeler listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Van Gogh'un eserlerinin yanında
19. yüzyıl dönemini anlatan eserlerde sergileniyor.
adolphe köprüsü
Adolphe Köprüsü
153 metre uzunluğuyla tren garını kent merkezine bağlayan bu
köprünün tarihi 1900'lü yıllara dayanıyor. Lüksemburg halkı için bağımsızlığın
sembolü olarak görülen bu köprü ülkenin en önemli yapıları arasında yer alıyor.
bock casemates
Bock Casemates
Manevi önemi oldukça büyük olan Bock Casemates, yaklaşık bin
yıl önce Kont Siegfried tarafından kayalık bir tepeye savunma amacıyla inşa
edilmiş. Şimdilerde ise turistlerin oldukça ilgisini çeken bu yapıda gizlenme
amacıyla yapılmış mağaralar ve geçişlerle dolu yeraltı tünellerini görme
fırsatını kaçırmayın. Yeraltı tünellerinin geçmişi hakkında bilgi edinip
kayalıkların tepesine çıkarak bu yapının size sunduğu Petrus Vadisi'nin eşsiz
manzarasını seyredebilirsiniz.
büyük dük sarayı
Büyük Dük Sarayı
Prens Henry'nin belediye binası olarak 1817 yılında
kullanmaya başlanmasını sağladığı bu yapı görkemli bir tarihe ışık tutuyor.
İkinci Dünya Savaşı'nda Naziler tarafından işgal edilen bu yapı Düşes
Charlotte'nun ülkeye tekrar dönmesinin ardından geri alınıyor. Resmi davetlerin
adresi olan Dük Sarayı sadece belirli zamanlarda turistlere kapılarını açıyor.
Comments
Post a Comment